Selam. Şimdi seninle konuşmak istediğim bir konu var. Tam şu an da. Sağına, soluna bakma evet senden bahsediyorum. Hey sana diyorum gözlerini kaçırma benden senin de ilgini çekeceğini düşünüyorum. O halde başlayalım.
İnsan değişir mi? Yoksa bir insan
yedisinde neyse yetmişinde de o mudur?
Bu sorunun cevabı kimine göre evet kimine göre hayır. Ama bence
kesinlikle evet. Seninki de evetse yalnız değilsin. Peki, insanın değişmesine
sebep olan ne? Girdiğiniz çevre mi? Yaşadığınız pişmanlıklar mı? Kırıldığınız
noktalar mı?
Her şeyin bir bedeli olduğu gibi bu
değişimin de bir bedeli vardır. İyi veya kötü güzel veya çirkin.
İçinizde kaç tane ''siz'' olduğunu
hiç düşündünüz mü? Hayatınızda öyle insanlar vardır ki onların yanında bambaşka
bir insan olursunuz. Kimi arkadaşlarınızın yanında mutlu, konuşkan kimilerinin
yanında içe kapanık, somurtkan. İkisi de sizsiniz aslında. Bazı insanlar içki
içtiklerinde içlerinden bambaşka bir insan çıkar. İçki içtiğinde ya mutlu
olursun ya da dertlenirsin.
Örnek vermem gerekirse bugün asla
yapmam dediğin bir şeyi bir bakmışsın bir gün yapar hale gelmişsin. O zaman
belki sen bile farkında olmazsın değiştiğinin.
Peki, senin değiştiğini söyleyen
çevrende ki kişiler onlar neden öyle söylüyor bunu hiç düşündün mü? Belki
gerçekten değiştin belki de artık onların çıkarlarına yaramadığın için öyle
söylüyorlardır. Gerçekten seni seven insanlar bu arkadaşın veya sevgilin veya
ailen olabilir ki bana sorarsan bu ihtimal çok düşük. Sen ne kadar değişirsen
değiş onlar her zaman senin yanındadır.
Çünkü insan ne aklıyla sever ne de
kalbiyle olur ya akıl durur kalp unutur insan ruhuyla sever o ne durur nede
unutur. En azından ben öyle yapıyorum. Bundan dolayı insanlar benim değişmemi ister
pek becerebildiğim de söylenemez.
Çıkarsız, karşılıksız sevdiğin bir
kişinin değiştiğini bile görmezsin. Değişim her zaman iyi yönde olmak zorunda
değildir. Olumsuz yönde de olabilir. Önemli olan her ne olursa olsun onun
yanında olmaktır.
20 yaşımda ben, 35 yaşımda ben,
40 yaşımda ben ve bugünkü ben dördümüz.
Birden yirmi yaşımı, otuz beş yaşımın karşısına oturttum.
Kırk yaşımın karşısına da, ben geçtim.
Yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu.
Kırk yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi.
Yatıştırayım dedim.
“Sen karışma moruk” dediler.
Büyük hır çıktı.
Komşular alttan üstten duvarlara vurdular.
Yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı.
Evin de içine ettiler.
Bende kabahat.
Ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine.
…
Can Yücel (“Davet…” şiirinden)
40 yaşımda ben ve bugünkü ben dördümüz.
Birden yirmi yaşımı, otuz beş yaşımın karşısına oturttum.
Kırk yaşımın karşısına da, ben geçtim.
Yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu.
Kırk yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi.
Yatıştırayım dedim.
“Sen karışma moruk” dediler.
Büyük hır çıktı.
Komşular alttan üstten duvarlara vurdular.
Yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı.
Evin de içine ettiler.
Bende kabahat.
Ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine.
…
Can Yücel (“Davet…” şiirinden)
‘’Bende kabahat. Ne çağırıyorsun
tanımadığın adamları evine.’’ İşte anlatmak istediğim de tam olarak bu yirmi
yaşında da kırk yaşında da aynı kişisin ama zaman seni bu hale getirdi. Eğer
bir suçlu varsa kendini suçlama etrafındaki insanları hiç suçlama illa
suçlayacak birini arıyorsan zamanı suçla git yakasına yapış kaybettiğin onca
yılın hesabını versin sana.
Ve sonuç olarak geçmişe bak ben bunu
nasıl yapmışım dediğini duyar gibiyim. Evet, sen yaptın kendi özgür iradenle
iyi veya kötü sonucuna da sen katlanacaksın. Hata yapmak güzeldir. Yoksa nasıl
öğreneceksin. Sana hata yapma demeyeceğim tam aksine hata yap. Hayatı dolu dolu
yaşa yaşadıklarınla büyü, olgunlaş ve değiş. Ama sana küçük naçizane bir
tavsiyede bulunmamı istersen keşke deme çünkü ileride çok geç olabilir. Şimdi
yap aklında ne varsa. Dünü bırak peşinden koşma, artık yorulmadın mı? Yarın ne
olacağını bilmiyorsun düşünme. Beş dakika sonra ne olacağını bilemezken beş yıl
sonrası için planlar yapma. Elinde sadece bugün var bugünü doya doya yaşa.
Yarın için yatırım yap. Küçük tohumlar ek. Ek ki hasat vakti geldiğinde
zamanının boşa geçmediğini anla. Sevdiğin biri varsa git sarıl ona. Yarın her
şey için çok geç olabilir.
Selam. Yazgı güzel. Ancak insan değiştiğini sadece olumlu acıdan incelemişsiniz. Bence bir insanın huyu değişilmez. Tabii önce huy ne demek onu anlamamız lazım. Huy demek bir kişinin yapısında olan ve anne babasından aktarılan genetik özelliğini söyleyebiliriz. Örneğin cimrilik bir huydur ki değişilmez. Öte yandan bir insana ait olan bir takım özellikler var ki zamanla, toplumla, olaylarla değişilebilir. Sanırım sizin behsettiğiniz değişikliklerde bu grupta yer alır.
YanıtlaSilBana göre bir insanın huyu değişilmez.. Ancak bir kişinin huyunu değişmekte onu üzer, hatta karşı tepki de verebilir.
Son olarak sizin bakışınıza saygı duyarak öyle düşündüm ki bu yazının amacı insanlara ümit vermek ve onları değişmeye yardımcı olamktır ki buda güzel bir şey.
Teşekkürler.
Öncelikle yorumunuz için teşekkür ederim. Sizin düşüncenize saygı duyuyorum ama bence insanların huyları da değişebilir. Yaşadığı bir olumsuzluk sonucu insanlar bundan ders alarak huylarından vazgeçebilir. Tabi ki bu benim düşüncem. İyi günler.
YanıtlaSil