Çizgiler
çoğunlukla böler, ayırır, engeller, sınır koyar ve çerçeveleyip hapseder.
İçinizden araya bir çizgi koymanın vakti geldi dersiniz. O koyduğunuz çizgi
aşılamaz. Çünkü sınırı belirlemeden önce çok düşünürsünüz ve bu sebepten dolayı
kolay kolay silemezsiniz. Çizginin gerisinde durur içeri almak
istemedikleriniz.
Mesela,
bir ülkeye giriş yaparken pasaport kontrol noktasındaki kırmızı çizginin
gerisinde beklemek veya metrolardaki sarı çizginin gerisinde beklemek gibi.
Ufuk
çizgisi ise en iyi masum olandır. O, gökyüzüyle denizi birbirinden ayırır.
Baktığınızda huzur verir. İşte bu, ruhunun ufuk çizgisidir.
“Ben seni iki
mavinin arasında sevdim. Denizin hemen üstünde gökyüzünün biraz altında…”
Ahmet Batman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder