Sevdiğimiz birini unutmaya başladığımızda önce sesini
unuturuz. Sonra yüzünü, bakışlarını ve kokusunu. Kokusunu unuttuğumuzun
farkında bile olmayız çoğu zaman. Acı dolu bir sessizliğe bürünür her biri.
Hiçbir şey unutmaya başlamak kadar canımızı acıtmaz.
Belki de özlemenin en büyük yan etkisi unutmaktır. Unutmaya
başladıkça özler; özlemeye devam ettikçe ona dair bütün izler silinir.
Özlemek, aynaya baktığımızda gördüğümüz mutsuzluğun adıdır.
Çevremizdeki insanları kandırmak için kullandığımız ve gülümsememizin arkasına
saklanan sahteliktir. Belki de kendi kendimize yaptığımız bir iç hesaplaşmadır.
Özlemek, içimizi kemiren bir rüyadan ibarettir. İstemeden
de olsa zaman denilen boşluğa sürüklenmeye başlamışızdır artık.
Özlemek, belki de çevremizdeki insanlarla konuşmak yerine
şarkılara sığınmaktır. Özlemeyi bırakmaya çalışmak kafamızdaki ve kalbimizdeki
film şeridini yakmaktır.
Buna cesaretin var mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder