Bir bedene ve bir kalbe
sahip olduğumuz sürece acı çekmeye muhtacız. Bazıları acı sever. Bizler hep
mutluluk peşinde koşarız ama çektiğimiz acılar peşimizden hiç ayrılmaz. Mutlu
olmak istiyorsak acı vermeyi bırakmalıyız. Genelde mutlu olduğumuz zamanları
hatırlarız acı çektiğimiz ve bizi üzen anılar silinir hafızamızdan.
Bilinçaltımız buna göre programlanmıştır. Çünkü beynimiz unut komutunu
vermiştir. Herkesin acıdan kaçış şekli farklıdır. Hepimizin kendine göre acıyla
baş etme yöntemleri vardır.
Yaşadığımız hayatı uzun
bir yol gibi düşünebiliriz. Bu yolda üzülmek, acı çekmek, ağlamak, ölmek vs. her
şey var. Bunların biteceğini ve geçeceğini düşünerek yaşamak lazım. O zaman bu
uzun yolculuğun keyfini çıkarabiliriz.
Sözde herkes her şeyin
en iyisini ve en güzelini istiyor. Ama bedelini ödemekten kaçınıyoruz. İşte o
zaman bağımlı oluyoruz. Tıpkı küçük bir çocuk gibi her şey hemen olsun
istiyoruz ama emek vermeden. En kötüsü de ne biliyor musunuz? Bedel ödemekten
kaçarken, bedel ödemediğimizi düşünürken en büyük bedeli ödediğimizin farkında
değiliz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder